pandispanyadan muffin :)

28 Mart 2010 Pazar

evet evet, doğru duydunuz pandispanyayı çevirdim çevirdim muffin yaptım ve çok da güzel oldu:)
Akşam canım sıkıldı, birşeylerle uğraşmam gerek ama ne yapsam bilemedim hem kolay hem lezzetli hem de yapılınca sevimli olan keklerden yaptımm...ve hemen paylaşayım istedim...

Malzemeler :


2 yumurta                                                  limon kabuğu rendesi                
2 fincan toz şeker                                      kuru üzüm
vanilya                                                      dövülmüş fındık
kabartma tozu
2 fincan un

Yumurtayla şekeri beyazlaşıncaya kadar güzelce çırpıyoruz, ama çok güzel :) sonra sırayla içine limon kabuğu rendesi, un , vanilya, kabartma tozu da bir güzel çırpılır.Ardından biraz ıslatıp sonra dibe çökmesin diye hafifçe unladığımız üzümler de karışımımızın içine eklenir..

Kaplara dökülür, sonra üzerine dövülmüş fındık ve biraz toz şeker  serpilir...180'Cde 40 dakika pişirilir, önceden biraz ısıtmak iyi olur tabiki...

zeytinyağlı brokoli

25 Mart 2010 Perşembe

Evde biraz brokoli vardı, eh artık dayanmayacak hale de gelmek üzere çorbasını yapmak da zahmetli şimdi ne yapmalıyım diye düşünürken aklıma geldi bir anda, bildiğimiz bir yemeğe benzetmek :)

Sonra bir açtım buzdolabının kapağını baktım neler koyabilirim içine diye... Hemen bir malzeme listesi oluştu gözümün önünde :

Brokoli
Yeşil, kırmızı biber
Soğan, sarımsak
Domates

Eh nasıl başlarız yemeğe, soğanları küpü küp doğradım ardından sarımsakları, bunlar bir güzel zeytinyağında kavrulurken biberleri de doğradım ufak ufak hem kırmızıyı hem yeşili...Bir süre birlikte kavruldular, ardından kabuğunu soyduğum ve küçük küçük doğradığım domatesleri de ekledim tencerenin içine..Onlar birlikte iyice kavrulduktan sonra bir buçuk su bardağı kadar su koydum ve o su hafiften kaynamaya başlayınca brokolileri üstüne yayıp kapağını kapattım tencerenin ve yavaş yavaş pişmesini bekledim...


Sonuç mu ? İster sıcak ister soğuk sağlıklı mı sağlıklı bir yemek :)


İkinci fotonun kalitesi biraz düşük ama idare edin artık...

peynirli kek

22 Mart 2010 Pazartesi

İddia ediyorum parmaklarınızı yiyeceksiniz mükemmel bir kahvaltılık...
Canım o kadar sıkıldı ki, ne yapsam ne yapsam diye gezinip durdum evde...Sonra bir baktım canım hem tuzlu hem de kek gibi birşeyler istiyor, eh dedim o zaman tuzlu kek yapmanın zamanı :) Pandispanya keki yapmayı biliyorum ya bütün kekleri ondan çevirip çevirip yapmayı alışkanlık haline getirdim artık :)

Başladım malzemeleri çıkartmaya tezgahın üstüne :

2 yumurta
1 fincan yoğurt
Bir miktar tuz
1/2 fincan sıvı yağ
Kabartma tozu ( tercihen karbonat )
3 fincan un ( ben tarifi yaparken tam buğday unu kullandım )
peynir ve maydonoz ( isteğe bağlı olarak miktarı değişir )

Başlıyoruz yumurtayı, yoğurdu, yağı çırpmaya, sonra 2 fincan unu ekliyoruz ve ardından tuzu ve kabartma tozunu...İyice çırptıktan sonra içine peynir ve maydonozu atıyoruz, karıştırdıktan sonra geri kalan unu da ekliyoruz karışımımızın içine...

Yağladığımız kek kalıbına karışımı döküyoruz ve önceden ısıtılmış fırında 180'Cde 40 dk pişiriyoruz...

Afiyetle yiyoruz :)

Not : Neden çok kabarmadı diye düşünmeyin kek çok fazla kabarmıyor; yaptığınız tarifte yanlışlık yok yani :)

Göksu Parkı

21 Mart 2010 Pazar

Başlıktan da anlayacağınız gibi bu sefer de Göksu parkına bir ziyaret gerçekleştirdik...Havalar çok güzel ya bu ara kışın evlere kapanmanın acısını parklarda güneşin tadını çıkararak çıkartmaya çalışıyoruz...

Nereye gidelim diye düşünürken aklımıza bir anda geldi Göksu parkı ben daha önce hiç gitmemiştim, sevgilim gitmiş ve benim hoşuma gidebileceğini söyledi...eh ben de o öle diyorsa öyledir deyip tamam dedim :)

Yine aldık yanımıza yiyecek birşeyler...Sakın birşey beklemeyin bu sefer kolaya kaçtım ve simit çeşitlerinden aldık, bir de meyve suyu, kahvaltımızı onlarla ettik, eh yetti de :)

Göksu parkına gelince, çok hoşuma gitti fotoğrafta da gördüğünüz gibi kuğular, ördekler dolanıyor suyun üstünde bir hareketlilik var her yerde...

Baya da kalabalıktı aslına bakarsanız hafta içi sabah olmasına rağmen, deniz bisikletine binenler, piknik yapanlar, torunlarını çocuklarını oynamaya getirenler...Her yer çiçeklenmişti, en başta görülen fotoğraf karesi de oranın menekşelerine ait, rengarenk  ortalık... Biz de boş geçmedik, güneşin ve deniz bisikletinin tadını çıkardık, bisiklet üzerindeki komik fotoğraflarımızdan koymak isterdim ama olmaz dendi ben de tamam dedim :) ama sizin için bisiklet üstündeyken çektiğim parktan fotoğrafları koyabilirim :)










vuslat

18 Mart 2010 Perşembe

Tamam kabul ediyorum çiçeğe isim koymak çoğunuza göre çok çok saçma ama oldu bir kere :)
Vuslat yani çiçeğim benim için hem çok özel anlamı olan bir çiçek hem de misafir sofralarımı neşelendirecek kadar güzellik dolu :)

Çoğu davette biz Türk misafirperverliğinin bir göstergesi midir nedir artık bilemeyeceğim bardak koymaya bile yer olmaz, tıklım tıklım doldururuz her yeri...Aslına bakarsanız yiyemeyeceğimiz kadar çok çeşit ikram yaparız ; sanırım bu biraz da bizim rekabet anlayışımızdan ötürü olan bir şey. :)

Neysee tamammm çok konuştum.. Size masalarımın taze süsü Vuslat'ı göstermek istiyorum :)




Nasıl ama çok güzel değil mi ?

pikniğin ardından.... :)

17 Mart 2010 Çarşamba

2 gündür Ankara o kadar soğuktu ki , cumartesiden beri beklediğim ' sevgiliyle piknik ' fikri yatacak diye çok korktum...Çünkü 2 gündür bizim oturduğumuz yere kar yağıyordu ve pikniğe gidelim diye ısrar ettiğim yeri düşünemiyordum bile...


Sabah 7:30'da sevgilimi aramak için uyandığımda bir baktım hava günlük güneşlik. O kadar mutlu oldum ki... Onu uyandırdım sıkı sıkı da söyledim bak nolursun ders çalış ki rahat rahat gezelim, sağolsun kırmadı beni ve saat 11.00de karar kıldık...


Kararı verdikten sonra beni bir telaş aldı tabi ki, hazırlamam gereken şeyler vardı...Sandviç ekmeklerini ve malzemeleri tezgahın üstüne çıkardım bir güzel...Sonra başladım bir güzel hazırlamaya, geçen yazımda da bahsettiğim gibi tavuklu sandviç, peynirli sandviç yaptım ve gözüme az gözüktü bir de ton balıklı sandviç ekledim yanına...neler mi koydum sandviçime hemen söyleyeyim.

Malzemeler
Sandviç ekmeği
Ton balığı ( bize 1 kutusu yetti de arttı bile )
Marul yaprakları
Konserve mısır
Biraz dilimlenmiş zeytin
Salatalık turşusu
Közlenmiş kırmızı biber


Hepsini bir güzel sandviç ekmeğinin arasına koydum ve evet ağızlara layık oldu :)
Bu sırada çaylarımızı demledim, termoslara onları koydum...Sonra biraz meyve ve kuruyemiş attım poşetin içine..Ahhh evde zeytinyağlı yaprak sarması da varmış...Herşey tamam oldu...

Allah'ım gittik Mogan Parkı, sanki dualarım kabul olmuştu ; hava o kadar güzeldi ki yazdan kalma gibi...Örtümüzü serdik yere aslında soframızın fotoğrafını çekecektim ama karnımız o kadar acıkmış ki bir anda o kadar şeyi görünce tamamen unuttum...Herşeyi silip süpürdük ve içimizi ısıtan güneşin altında keyif yaptık...Göl kenarında yaptığımız yürüyüşü unutmamak gerek.

Mogan Parkı o kadar güzel bir yer olmuş ki, boş vakitleri değerlendirmek, piknik yapmak ya da Ankara'nın havasından uzaklaşmak isteyenler için bence mükemmel bir kaçış yeri...

En kısa zamanda bizim yolumuz tekrar oraya düşecektir, hepinizi bekleriz :)




Dikkat dikkat !!!! :)

16 Mart 2010 Salı

Şimdi size bugüne kadar tatmadığınız ama bir kere yaptıktan sonra tadından vazgeçemeyeceğiniz bir kurabiye tarifi vereceğim...Hem yapımı inanılmaz kolay hem de yarım saatte adından ve tadından uzun süre bahsettirecek kadar iddialı...

Önce malzeme listesini vermeliyim tabi ki :
     3 su bardağı fındık unu *
     1 su bardağı pudra şekeri
     1 yumurta

Fındık unu nedir diye soranlarınız var gibi..Aslına bakmayın sadece şu : kavrulmuş fındık içinin rondada çekilip undan biraz daha kalın hale getirilmiş halini demek :)

Sonra o muhteşem lezzeti ortaya çıkarak 3'lüyü yoğuruyoruz ve resimde gördüğünüz gibi bezeler haline getiriyoruz...200'C de 20 dakika pişiriyoruz ve hazırr :))

not : ilk başta yumuşak olan kurabiyeler soğudukça sertleşir

mecbur kalınca

15 Mart 2010 Pazartesi



Bundan bir süre önce bir organizasyona katılmak için bir grup arkadaşla birlikle Brüksel'e gitmiştik...Avrupa Parlamentosu'nu, EPP ( bilinen şekliyle Hristiyan Demokrat), NATO gibi yerleri gezdik ve orada çeşitli görüşmeler yaptık...Baya yoğun,, bir o kadar soğuk bir programdı Allah'tan kalabalık bir ekiptik de kendi kendimize eğlendik :))

Tamamm tamamm sadede geleceğim :) Brüksel'e indik dondurucu bir soğuk ama o kadar soğuk ki eldivenin altından parmaklarımın donduğunu fark ettim ve acısından neredeyse ağlayacaktım o kadar soğuktu...Karnımız da açıkmıştı, eh malum her yerde de yemek yenmiyor napalım diye düşünürken kendimizi bir Fas lokantasında bulduk, kesimi bize uygundur diye gönül rahatlığıyla girdik içeri... Lokantanın sahibiyle konuşurken anladı derdimizi sağ olsun bize bir kaç yemek önerdi...Bizde onun önerdiklerini ısmarladık ve karnımız zil çalarak yemeği beklemeye başladık.




Önce masaya sıcak lavaşlarla birlikte bu gördüğünüz mezeler geldi..Solda üste gördüğünüz bizim biber kızartmamızın domatesli maydonozlu olduğunu düşünün aynen öyle tadi bize hiç yabacı değil.Onun yanındaki patlıcan salatası, ama daha ezilmişi ve daha baharatlısı o da baya lezzetliydi ama...Sol altta gördüğünüzse bildiğimiz humus, üstüne susam serpmişler..Diğerinin de fazla bir numarası yoktu havuç kavurması gibi birşey, maydonozlusu ve bıraz daha baharatlısı...          







Bu gördüğünüz şeye göveç diyorlar, bizim göveçlerimizle uzaktan yakından ilgisi yok aslına bakarsanız, salçasız etsiz...Sanırım sadece bütün sebzeleri patlıcan, kabak, havuç, lahana ve nohutu gövece koyup haşlamışlar tuzsuzdu ve bence sadece aç kalmamak için yenilebilirdi





Bu onların kuskusu, hani biz kuskus değince şöyle ağızlara layık pilavımsı birşey beklenir..Bir de bizde kuskusun her şekli yapılır sıcak soğuk...Ama gele gele sanki kısırlık ince bulgurun haşlanmış hali önümüze geldi, tuzlanmamıştı bile :(








Eveeeett son bombamız, köftee...Hakketen inanılmaz lezzetli, bol baharatlı ( tabiki baharata bayılıyorum ), salçalı ve ortasına kırdıkları yumurtayla gece bayram etmemizi sağladılar...Etleri bol kimyonluydu, aslına bakarsanız bütün yemekleri genel olarak bol kimyonlu...Sıcacıktı, göveçin kapağını kaldırdılar , dumanlar yükseldi ve geceye damgasını vurdu :)))



Bu güzel akşam yemeği için Faslı ev sahibimize teşekkür edip yine Brüksel'in soğuk sokaklarına geri döndük

patates salatasının yeni yüzü

14 Mart 2010 Pazar

Geleceği sonradan belli olmuş misafirlerimiz için neler yapabiliriz diye oturup düşündük, hem çabuk yapılması hem de lezzetli olması gerekiyordu...

Sonra birden aklımıza patates salatası geldi evet kabul çok klasik ama aynı zaman da çok doyurucu ve çok da lezzetli...Sonra bir baktık, patates salatamızı salatalıktan çıkarabiliriz , nasıl mıı ??

Keyfinize göre hazırladığınız salatanızı ( patatesleri biraz çok haşlansın ki top haline getirebilesiniz ) avucunuzun içine alın ve top şekline getirin daha sonra ortasını parmağınızla oyuk şekline sokun...İsteğinize göre salatalık turşusunu ufak ufak doğrayın ve bu oyuklara bir miktar yerleştirin daha sonra ketçap ve mayonezle üstünü süsleyin... salata olmayan salatanız servise ve yemeğe hazır :))


siz de bizim gibi ortasına klasiklerimizden olan sigara böreğini koyabilirsiniz.

Afiyet olsunn :))

Çubukta Patates :)


Yine her zaman olduğu gibi bütün kuzenlerin toplandığı bir günde gecenin bir saatinde karnımız acıkmış ve hem değişik birşeyler olsun hem de biraz eğlenelim diye kendimizi sokağa atmıştık..


Eskişehir'in o hareketli cıvıl cıvıl sokaklarında gezerken birden  patates kızartmasını ilginç bir şekilde sunuma hazırlayan bir ufak büfe çıktı karşımıza..Anladığım kadarıyla kapta mısırlar gibi bayilikleri olan bir sistemdi ama ben ilk kez gördüm..



 Patatesi bir çubuğa geçirip daha sonra makine yardımıyla sarmal şekilde ve kızgın yağda kızartıyorlar, kızartma işleminden sonra çeşitli baharatlarla tatlandırdığı patatesler güzel bir atıştırmalık şeklinde midemiz için hazır bekliyor :)

Numan usta

Bizim ailecek sık sık ziyaret ettiğimiz yemekleri güzel, çalışanları güzel, ortamı güzel bir mekan köfteci Numan Usta...Balgat'ta Ömer Seyfettin İlköğretimi geçtikten sonra soldaki araba yıkamacıyı geçip hemen sola dönüyoruz  ve muhteşem lezzet merkeziyle karşılaşıyoruz :)


Numan Usta'da menü sistemi yok, sanki eve gezmeye gittiğinizde ev sahibinizin mutfakta ne varsa sizin için çıkarmış olması gibi, herşeyden  tadıyorsunuz istediğinizden tekrar ısmarlıyorsunuz...Orada kişi başı fiyat ödenmekte, bir tabakta yeseniz aynı 5 tabakta...


o kadar güzel yemekleri var ki... Izgara köfte, kuzu tandır, kuzu kavurma, karışık çeşitli pideler, piyaz , salata , mezeler ve muhteşem tatlısı...


Eh yemeklerden sonra kahvaltıyı da es geçmemek lazım..Peynir Tabağı  {Eski Kaşar - İzmir Tulum - Beyaz Peynir - Klasik Koyun Peyniri}, Cevizli Erzincan Tulum Peyniri, Sızma Özel Zeytinyağlı Cevizli Yeşil Zeytin, Süzme Bal, Yumurta {Alakok - Rafadan - Tavada - Sahanda - Omlet},Kremadan Yoğrularak Özel Üretim Kaymak, Özel Üretim Tereyağı, Sızma Zeytinyağlı Siyah Zeytin, Kırmızı Etli Biberli Zeytin Ezmesi, Sarımsak Domates Biber Soslu Sıcak yeşil Zeytin, Havuçlu Menemen, Pastırmalı Sucuklu Kaşar Peynirli Domatesli Karışık Pide.........




çeşit çeşit sandviçler

13 Mart 2010 Cumartesi

evettt kabul sandviçleri severim, hem hazırlaması kolay, hem taşıması hem de her durumda yenilmesi kolay doyurucu ve isteğe göre her çeşit :)

eh misafir gelecek ve rengarenk bir sandviç tabağı çok da sevimli olabilir , etrafı biraz süslenip değişik şekillerde de kesilirse hele...

neler mi kullanabiliriz :


Malzeme listesi
Beyaz tost ekmeği
Kepekli tost ekmeği
Tereyağı
Mayonez, hardal, zeytin ezmesi, krem peynir
Tavuk jambon, hindi salam
Beyaz peynir, Hollanda peyniri
Marul yaprakları
Domates
Salatalık
Salatalık turşusu
Maydanoz
Mantar
Ton balığı 



Tost ekmeklerinin kenarlarını çıkarıp aralarına önce tereyağı sürelim. Sonra isteğimize göre, mayonez, hardal, zeytin ezmesi veya krem peynir kullanırız. Üzerine tavuk jambon, hindi salam, beyaz peynir, Hollanda peyniri, marul yaprakları, domates dilimleri, salatalık, salatalık turşusu, maydanoz, ince kıyılmış mantar ve ton balığından istediklerimizi seçip koyduktan sonra yağ sürdüğümüz ikinci dilimi üzerine yerleştirelim. Eşit olarak ikiye bölelim ya da kaç parça istersek.


Hazır oldu bile :) 
Afiyet olsun :) 

sevgiliyle pikniğe ne dersiniz ??

Güzel bir Ankara gününden merhaba :) Bugün hava o kadar güzeldi ki anlatamam size, annemle yürüyüşe çıkalım dedik sonra bir bakmışız bir poşetin içinde patates salataları, kekler ve tatlı çeşitleri ; ve her zaman yanımızdan eksik etmediğimiz termosta çayımız :)

Ankara'da son dönemlerde yapılan en gidilesi yerlerden birindeydik bugün. Gölbaşı'ndaki Mogan Parkı...Hava güzel, ortam güzel, her yerde koşturan piknik yapan insanlar ve tabi ki romantik zaman geçiren sevgililer...

Elim anında telefona gitti ve sordum 'sevgilim çarşamba sabah kahvaltısını farklı bir yerde yapmaya ne dersin? '..Benim uyumlu sevgilim tabi ki seninle olduktan sonra fark etmez hayatım dedi ::)) ( utandım bunu yazdığımı görse sanırım bana kızar :) )

Eh o da evet dedikten sonra yapılacak tek şey kalmakta , iki kişilik pikniği unutulmaz ve eğlenceli hale nasıl getireceğimi düşünmek... neler yapabilirim şöyle bir araştırdım ve hem basit hem lezzetli olacağını düşündüğüm bir tarife rastladım,sizinle de paylaşmak istedim..Soğukken de gayet lezzetli olabilecek bir tarif 

Tavuklu Sandviç
Sandviç ekmeği ( kaç adet ve nasıl isterseniz )
Tavuk göğüs eti ( haşlanmış ya da ızgara da olabilir )
Salatalık turşusu
Marul yaprakları
Mayonez, ketçap
Tuz, karabiber

bir de her ihtimale karşı klasik bir peynirli sandviçi de çantama atacağım :)

Peynirli Sandviç
Sandviç ekmeği
Beyaz peynir
Dilimlenmiş domates ve yeşil biber
Marul yaprakları

Yanına meyve , termosta çay, meyve suyu da almayı ihmal etmeyeceğim tabi ki :))

Siz de giderken yere sermek için örtü ve yanınızda fotoğraf makinenizi unutmayın :)







Parmaklarımızı yesek :)) Copyright © 2009 Designed by Ipietoon Blogger Template for Bie Blogger Template Vector by DaPino